"Şair kanat açmak, topraktan kuvvet, güneşten kudret, çöllerden enginlik almak, kahkahalı çağrılarını vatan göklerine
yazmak, vatandaşlarına okutmak istiyordu ".
Vaktiyle
büyük hiciv MESabir hakkında yazdığı şu mısraları Mir Celal'in yaratıcı gayesi,
amacı hesap edersek,
yanılmayız. Kanımızca, “Hayat ve özgürlüğün ancak onlar için her gün savaşa
giden adamlar tarafından hak ediliğini" - söyleyen ünlü yazar, akademisyen ve
eğitimci Mir Celal'in biyografisi XX yüzyıl
Azerbaycan edebiyatının gerçekçilik, dürüstlük ve
samimiyet simgesi olarak hep ilgi odağı olmuş, büyük sanatçının
sanatsal ve bilimsel yaratıcılığı hakkında değerli çalışmalar yapılmıştır. Bu
konuda çok sayıda monografi, kitap, gazete ve dergi makalelerinin basılmasına, değerli fikirler söylenmesine
rağmen, hala Mir Celal'in edebi-sanatsal ve bilimsel fikir çevremize getirdiği yenilikler, yaşadığı karmaşık
sosyopolitik ve edebi ortamda rolü hakkında araştırmalara ihtiyaç vardır. Bu
anlamda ADPU-nun doçenti, filoloji üzere doktor Hacer Hüseynovanın yeni ışık
yüzü görmüş "Mir Celal'in özdeyişleri" adlı kitabı da yetenekli
sanatçının yarattığı zengin kelime hazinesini bir daha değerlendirmek için olanak sağlamaktadır.
Yazar Mir Celal yaratıcılığını büyük dikkat ve sevgi ile inceleyerek onun
bilgelik, vicdani saflık ve liyakat simgesi
olarak sanatsal düşünce tarihimizde maneviyat zirvesine yükseldiğini
gösterebilmiştir.
Yazar sanat
eserlerinin dilinin hayati, canlı, doğal, sıradan
ve aynı zamanda içten olduğunu gösteren H. Hüseynova Mir
Celal içeriği basit olan, insanı ve onun
doğal
hislerini anlatamayan
eseri eser olarak nitelendirmediğini yazıyor. “O, "dirilen adam" ların "Manifesto"
ini "Açık kitap"misali
gözlerimiz önüne serdi,
"Yolumuz nereyedir?", - diye bocalayan, çaresiz kalan "Akranlar"ını
"Taze şehir" lere toplamakla kalmadı, onları karanlıktan aydınlığa,
özgürlük uğruna mücadeleye sesledi, "zincirleri
kırmak için akıl gücü de, el gücü de gerekiyor ", - diyerek Azerbaycan'ın
özgürlük meydanını Kerbela meydanına eş tuttu, özgürlüğün verilmediğini,
alındığını ve onu korumanın kutsallığını insanlara anlattı”. –
diye anlatıyor yazarı.
Büyük sanat dehasının zengin kelime hazinesini sevgiyle inceleyen yazar
haklı olarak Mir Celal`in yazdığı eserlerle bugün de genç neslin vatanseverlikle
eğitilmesine, böylesi bir kutsal işe hizmet ettiğini belirtiyor. Demek ki, o,
hala yaşıyor. "Zaman geçer, söz kalır". İşte sözün kudreti, gücü
dedikleri bu özdeyişlerde saklıdır: "Yaratmak ölümü öldürmek
demektir!" Mir Celal gerçek anlamda ölümü öldüren, yaratarak ölümsüzlük
kazanan sanatkardır.
Kitap onu okuyan her bir okurda yazarın bu fikrine bir daha güven
yaratacak, düşüncelerimizde üstat sanatçının asıl karakterini, gerçek yüzünü
canlandıracaktır.
Yegane Ergin
filoloji üzere felsefe doktoru, docent
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder